Daha iyi hizmet vermek için bu websitesinde çerezler kullanıyoruz.

İçeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sunmak ve trafiği analiz etmek için çerezler kullanıyoruz. Sitemizi kullanımınızla ilgili bilgileri ayrıca sosyal medya, reklamcılık ve analiz iş ortaklarımızla paylaşabiliriz. İş ortaklarımız, bu bilgileri kendilerine sağladığınız veya hizmetlerini kullanırken topladıkları diğer bilgilerle birleştirebilir.

Çerez nedir?

Çerezler, web-sitelerinin, kullanıcıların deneyimlerini daha verimli hale getirmek amacıyla kullandığı küçük metin dosyalarıdır. Yasalara göre, bu sitenin işletilmesi için kesinlikle gerekli olan çerezleri cihazınıza yerleştirebiliyoruz. Diğer çerez türleri için sizden izin almamız gerekiyor. Bu site farklı çerez türleri kullanmaktadır. Bazı çerezler, sayfalarımızda yer alan üçüncü şahıs hizmetleri tarafından yerleştirilir. İzniniz şu alanlar için geçerlidir: web.tv

Akhisarlı Yazar Özlem Birsel Graves Kitabını Tanıttıını Tanıttı

20 izlenme
Kategori Haber
Eklenme Tarihi
DilTürkçe
Açıklama
Akhisarlı Yazar Özlem Birsel Graves Kitabını Tanıttı
Akhisar Haber Ajansı - AHA
23 yıldır İngiltere’de hayatını sürdüren Akhisarlı Özlem Birsel Graves Türkçeye ve Türkiye’ye olan özlemini kitap yazarak giderdi. 1991 yılında Au-pair olarak altı aylığına giden ve evlenerek burada hayatını sürdüren 2 çocuk annesi Özlem Birsel Graves İngiltere’de yazdığı “Mutfaktaki Teselli” isimli kitabını Akhisar Belediyesi Meclis Salonunda tanıttı.
Tek cümlede kitabını anlatan Graves ; “Hayatın yemek metaforuyla samimi, hüzünlü, acıklı yer yer komik bir anlatısı” olarak ifade etti.
Graves sözlerine şöyle devam etti; “Mutfaktaki Teselli” adlı ilk kitabım, yemek tarifleri ya da bir kişisel gelişim kitabı değil. Gezi, anı, ruh ve beden sağlığı kitabi hiç değil. Otobiyografik bir deneme deyip isin içinden çıkmaya yelteneceğim izninizle... Yemek bir sembol kitabımda, sevginin sembolü, ayni zamanda çok uzaklardayken ani ve erken kaybettiğim annem ile kurduğum bir köprü, mutfakta onun izlerini sürmek bir bakıma.
Ayrıntıda ise; orta yas ile birlikte sorguladığım kendi yaşamımı ve kronik ağrımı, hayati bi-polar hastalığı ile mücadele ederek gecen annemi ve onun matemini, en önemlisi onu bırakıp gittiğim için üstesinden bir turlu gelemediğim suçluluk hissimi, anıların ağırlığını zayıflıklarımı gizlemeyen dürüst, duygusal, hesapsız ve samimiyetle anlattığım kendi otobiyografim bir bakıma.
Ayni zamanda, Avrupa’da bile sayılamayacak Britanya denen adada, İngiltere’nin güneyinde monoton bir koy yaşantısında gecen ilk gençlik yıllarımdan bu yana dek gözlemlediğim İngilizleri ve İngiltere’yi, obsesif bir titizlikle analiz ettiğim antropolojik bir deneme” dedi.
ÖZLEM BİRSEL GRAVES KİMDİR?
Özlem (İngiltere’deki adıyla Öz) İngiltere’ye 1991 yılında, tam yirmi üç yıl önce Au-pair olarak altı aylığına geldi. O an bilmediği; hayatinin sonraki kısmını Türkçe konuşamadan bu adada geçireceğiydi. Kırk dört yaşına geldiğinde kullanılmayan uzuvların kaybolması kaidesine meydan okuyan bir tavırla bu kitabi Türkçe yazmaya başladı.
KİTABI HAKKINDA
Kitap Özlem’in bir suredir part-time çalıştığı tercüme bürosundaki işinden İngiltere ekonomisinin dara girmesi sonucu çıkartılmasının ardından, çocuklarını okula gönderdiği bir sabah, mutfağında yıllar önce ölen annesine ait yemek defterini bulmasıyla başlıyor.
Yemek bir sembol kitapta, sevginin sembolü, ayni zamanda ani ve erken kaybedilen uzaktaki anne ile kurulan bir köprü. Özlenilen annenin mutfakta izlerini sürmek bir bakıma. Tatlar, kokular, dokular, anılar, kelimeler hatta mevsimler önemli Özlem için. Bunlardan herhangi biri geçmişe gömülmüş sıradan bir çocukluk ya da gençlik anına geri dönmesi ve ayrıntılarında kaybolması, duygusal kesifler yapması için yeterli.
Her bolümde Özlem’in çocukluğundan, annesinden yani geçmişinden ayrıca İngiltere’de hayatına girmiş kişilerden farklı yemek tarifleri de var. Ancak bu kitap tek başına bir yemek tarifleri ya da kişisel gelişim kitabi olmadığı gibi bir gezi, anI, ruh ve beden sağlığı kitabi da değil.
Aslında Avrupa’da bile sayılamayacak Britanya denen adada, İngiltere’nin güneyinde monoton bir koy yaşantısında gecen İlk gençlik yıllarından, orta yaşına dek gözlemlediği İngilizleri ve İngiltere’yi, obsesif bir titizlikle analiz ettiği ve sorguladığı kendi yaşamını ve kronik ağrısını, hayati bi-polar hastalığı ile mücadele ederek gecen annesini ve onun matemini, en önemlisi üstesinden bir turlu gelemediği suçluluk hissini, anıların ağırlığını zayıflıklarını gizlemeyen dürüst, duygusal, hesapsız ve samimiyetle anlattığı kendi otobiyografisi bir bakıma.
Yirmi iki yaşında vardığı yabancı bir ülkede tek başına var olma savaşı, kimlik sorgulaması, entegrasyon, yabancıyla evlilik ve memleket hasreti ile 44 yaşındaki özfarkındalığı ve olgunluğuyla hesaplaşması ve kabullenişi arasında gidip gelen iki farklı zamanın birbirine paralel kurgusu.
Hayat, alışkanlıklar üzerine özünde huzurlu ama ayni zamanda komik, yani Özlem’in kendisi gibi, hatta olum ve mutfak temalarının bile içiçe irdelendiği sıradışı bir deneme. Okuyanlar ağlayıp hüzünlenecekler mi, gülecekler mi, yoksa mutfağa gidip yemek mi yapacaklar kestirmek zor. Hayata dair tatlı tuzlu ne varsa…
Ekstra: Görevi bu olmasa da, bir rehber kitap niteliğinde. İngiltere’ye yolu düsenler için yol gösterici ve aydınlatıcı. Pubda bira içmenin raconundan, Christmas geleneklerine, solucan toplama şenliğine dek detaylı ve obsesif bir ton informasyonla dolu.

Etiketler