Daha iyi hizmet vermek için bu websitesinde çerezler kullanıyoruz.

İçeriği ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sunmak ve trafiği analiz etmek için çerezler kullanıyoruz. Sitemizi kullanımınızla ilgili bilgileri ayrıca sosyal medya, reklamcılık ve analiz iş ortaklarımızla paylaşabiliriz. İş ortaklarımız, bu bilgileri kendilerine sağladığınız veya hizmetlerini kullanırken topladıkları diğer bilgilerle birleştirebilir.

Çerez nedir?

Çerezler, web-sitelerinin, kullanıcıların deneyimlerini daha verimli hale getirmek amacıyla kullandığı küçük metin dosyalarıdır. Yasalara göre, bu sitenin işletilmesi için kesinlikle gerekli olan çerezleri cihazınıza yerleştirebiliyoruz. Diğer çerez türleri için sizden izin almamız gerekiyor. Bu site farklı çerez türleri kullanmaktadır. Bazı çerezler, sayfalarımızda yer alan üçüncü şahıs hizmetleri tarafından yerleştirilir. İzniniz şu alanlar için geçerlidir: web.tv

Soma Davası 24. Oturumu Başladı

0 izlenme
Kategori Haber
Eklenme Tarihi
DilTürkçe
Açıklama
Soma Davası 24. Oturumu Başladı
Akhisar Haber Ajansı - AHA

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonunda görülen Soma Davasının 4. Duruşmasının 6. Günü 24. oturumu başladı.

Manisa’nın Soma ilçesinde, 301 madencinin şehit olduğu facianın ceza davasının dördüncü oturumunun altıncı celsesi başladı. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden dava için geniş güvenlik önlemleri alındı. Duruşma salonuna şehit madenci aileleri, yakınları, avukatlar ve basın mensupları alındı. İzmir'in Aliağa ilçesindeki Şakran Cezaevi’nden sekiz tutuklu sanık da jandarma ve polisin geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.

Facianın ardından başlatılan adli soruşturma sonucunda açılan davada olası kasıtla öldürme, bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçlarından 301 kez 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talebiyle haklarında dava açılan tutuklu sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, Maden Mühendisi İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık ve Ertan Ersoy, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in de aralarında bulunduğu toplam 46 sanık yargılanıyor.

DÜN 23. OTURUM'DA NELER OLDU?

Duruşma başında sanık avukatlarından Kadir Çekin, ocaktaki yangın tüplerinin aylar itibarıyla boşaldıkça doldurulduğuna dair faturalar bulunduğunu anımsatıp, bunların kopyalarını mahkemeye sundu. Ardından ilk olarak mağdur sıfatıyla 6 yıllık bant ekibinde görevli maden işçisi Hasbi Demir, dinlendi. Facia zamanında, A 0 bölgesinde çalıştığını, 14.45 gibi de bir alev geldiğini anlatan Hasbi Demir, "Bandın üzeri yanmaya başladı. Yangına müdahale etmek için yangın tüpü aradığım sırada, hayatını kaybeden Mehmet Efe, beni gördü ve ’Kimse o tarafa gitmesin, yangın büyük, A 0’ın kaçamağına gidin’ diye talimat verdi. Gittiğim kaçamakta, 140 civarında madenci olduk. Saat 17.00 - 18.00 gibi bulunduğumuz yere de duman gelmeye başladı. Şeflerden biri ’Herkes maskesini açsın’ dedi. O zaman işçiler maskesini açmaya korkuyordu, ’Ya büyük bir şey değil de, ceza yeriz’ diye. Sonra maskeleri açtık. Bazılarının maskesi çalışmadı, bazı arkadaşlar ’Küf var’ dedi. Benimkinin de içi bir hoştu ama kullandım. Duman gelince mekanizenin içine gitmeye başladık. Dumana maruz kalmamak için sürünerek ilerledik. Arkadaşlar fazla sürmeden ölmeye başladı. Bayılanları çekmeye çalıştık, iri yarı olanların bile gücü yetmedi. Herkes kendi canını kurtarmaya çalışıyordu. Sonrasını hatırlamıyorum. Ardından yanımıza kurtarma ekibi geldi" dedi.

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın "Savcılıkta şikayetçi olmuşsun, şikayetçi misin?" sorusuna Demir, "Değilim" yanıtını verdi. İşçilerin üzeninde baskı olduğunu da ifade eden Hasbi Demir, "İş baskısı çoktu. 5 dakika otursak hemen küfür ediyorlardı. Amirleri gördüğümüz zaman, elimiz ayağımız titrerdi. Azrail görmüş gibi korkuyorduk. Madende küfür besmele gibiydi, herkes söylüyordu" dedi. Hasbi Demir ayrıca, müfettişlerin geleceğinin de önceden belli olduğunu, belli bölgelere geldiklerini, o zamanlarda, ev tipi telefonların çelik telefonlarla değiştirildiğini savundu.

"DUMAN FOKUR FOKUR KAYNIYOR GİBİYDİ"

Hasbi Demir’in ardından, yaklaşık 3.5 yıldır facianın yaşandığı madende çalıştığını söyleyen Hüseyin Beki, mağdur sıfatıyla dinlendi. Bant görevlisi olduğunu anlatan Hüseyin Beki, "Çalıştığım sırada bir anda duman geldi. Ondan önce bir patlama sesi duymadım. Duman adeta fokur fokur kaynıyor gibiydi. Dumandan etkilenmemek için kılçık bacaya doğru kaçtık. O sırada elimden bir şey gelmeyecekti. Dumana girmek intihar gibi olurdu. Yine de vicdanen rahatsız olmamak için, belki biri arkadaşı kurtarırım düşüncesiyle, bekledim. Sonra ocağın dışına çıktım. Ardından bir işçi, az geride birisinin olduğunu söyledi, bende inip onu dışarı çıkardım" dedi. Hüseyin Beki, sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade etti.

ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇTİ

Duruşmada mağdur olarak dinlenen Hüseyin Çökük de, 7 yıllık madenci olduğunu anlattı. Bant ekibinde görev yaptığı olay günü saat 14.25 gibi dinamit atımı yapıldığını, daha sonra çalışmaya devam ettiğini anlatan Göçük, "Saat 14.55 gibi önce beyaz, yaklaşık 30 saniye sonra da siyah bir dumanın geldi. Dumanda yanık kablo kokusu vardı" dedi. Olayın hemen ardından savcılıktaki ifadesinde, dinamit patlatılmadan önce gaz ölçümü yapılmadığını ileri sürüp şikayetçi olan Göçük, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’nın sorusu üzerine, hem gaz ölçümünün yapıldığını hem de şikayetçi olmadığını söyledi.

"EKMEĞİNİ YEDİM ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM"

Duruşmada son alınan ifade ise, madende bantçı olarak çalışan Fikri Yıldırım’ınki oldu. Olaydan sonra psikolojisinin bozulduğunu, hafıza kaybı yaşadığını, psikolog tedavisi gördüğünü anlatan Fikri Yıldırım, şikayetinden vazgeçmesini ise ilginç biri gerekçeye dayandırdı. Fikri Yıldırım, "Buranın ekmeğini yedim, Allah razı olsun. Şikayetçi değilim" dedi.

TUTUKSUZ SANIĞIN KIRMIZI HALI SORUSU KIZDIRDI

Fikri Yıldırım’ın ifadesi alındığı sırada soru sormak içini söz alan tutuksuz sanıklardan Serdar Günay, müfettişler geldiği zaman yapılan hazırlıklarla ilgili yalan ifade verildiğini savundu, ardından da, "Acaba kırmızı halı da seriliyor muydu?" sorusunu yönetti. Bu soru üzerine hem aileler hem de avukatları, tepki gösterdi. Salonda bulunan bir madenci yakını, "İşsiz madenciler 13 Ekim’den önce arandı. ’Sizi işe alacağız, bizden haber bekleyin’ dendi. Burada mahkemede verdikleri ifadeye göre de tekrar işe alınacaklar" dedi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı’da, madenci yakınına uyarıda bulunarak susmasını istedi. Bunun üzerine mağdur ailelerini avukatları da, madenci yakınlarının da davaya taraf olduklarını konuşabileceklerini söyledi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmayı yarına erteledi.
Etiketler